Cuma, Ekim 24, 2025
Köşe yazısı

Keçi, yaşlı kadın ve çoban


Küçük bir derenin kenarında küçük bir keçi su içiyor. Bu keçi dışındaki tüm sürüsünü kurtlara kaptıran çoban, keçinin birkaç adım ötesinde elindeki erzak çıkınından bir parça ekmeği çıkarmaya çabalıyor.

Keçiye ve çobana yaklaşmakta olan yaşlı bir kadın var. Hayli yorgun, kamburlaşmış ve terlemiş halde kadın. Çoban kadını görüyor. Keçi halen su içmekte. Kadın bayılıp yere düşüyor. Çoban ani bir hamleyle kadına yaklaşıyor. Keçi çobanın ani hareketinden ürkerek su içmesine ara veriyor ve çobana ve kadına bakıyor. Çoban kadının başını elleri arasına alıyor, çıkınından çıkardığı kekik dallarını koklatıyor kadına. Kadın ayılıyor. Çoban, kadına matarasını uzatarak su ikram ediyor. Kadın mataradaki bütün suyu içiyor. Keçi, çobana ve kadına olan bakışlarını ters yöne çevirerek önünde beliren patikaya doğru yollanıyor. Çoban ve kadın keçiyi takip ediyorlar. Keçi hayli hızlı ilerliyor; öyle ki, bir ara bir kavşaktan sağa doğru dönerek çoban ve kadının görüş açısından kurtuluyor. Çoban ve kadın da hızlanıyor bunun üzerine ve bu hızlarıyla birlikte kavşağa yaklaşıyorlar. Kavşağa vardıklarında acı bir hayvan sesi işitiyorlar. Kavşaktan sağa dönüyorlar. Keçi yol kenarındaki bir bataklığın içine saplanmış bir halde inliyor ve giderek batıyor. Kadın alnındaki teri siliyor. Keçi, önce çobana sonra kadına bakıyor. Çoban ne yapabilirim ki, diye düşünüyor ve bir şey yapamam diye tamamlıyor düşünüşünü. Kadının terini sildiği elleri titriyor. Kadın bataklığa atlıyor. Kadın atlama sonrası kalan gücünün tümünü toplayarak keçiyi kucakladığı gibi bataklıktan dışarı fırlatıyor. Bu sefer de kadın batıyor giderek. Çoban ne yapabilirim ki, diye düşünüyor. Kadın çobana bakmıyor. Keçi üzerindeki çamurları silkeleyerek çobana yaklaşıyor. Çoban, bir şey yapılamaz, diye tamamlıyor düşünüşünü. Kadın batıyor. Çoban ve keçi yollarına devam ediyor…

***

Yukarıdaki öyküdeki çoban gibi, işlerin nasıl yürüdüğünü bilen insanlar çok fazla bulunur etrafta. Pek erken bir yaşta “Hayat Bilgisi”ni okumuş olan bu insanlar, her şeyi bilirler, her şeyden anlarlar, her zaman iyidirler ve yaşamları boyunca “Hayat Bilgisi” kitabı dışında başka bir kitap okumazlar. Nerede ne yapmak gerektiği üzerine uzmanlaşmışlardır; bu aynı zamanda nerede ne şekilde olmak gerektiği üzerine de bir uzmanlaşma olanağı verir onlara.

Bu insanlar, yanlarında bulundurdukları kendi benzerleriyle olan sürekli bir uyuşma ve uzlaşma hali içinde, başlarının üzerinde hiç eksik olmayan sürekli bir bağışlayıcı tanrıyla, anca anca birkaç defa tesadüfen yaptıkları —çobanın yaşlı kadına kekik dallarını koklatması ve matarasındaki suyu ikram etmesine benzer iyiliklerle yaşayıp giderler.

***

Kant, şöyle diyor: “… bir çocuk yalan söylediğinde onu hemen cezalandırmamak gerekir, tersine ona küçümseyici davranıp, gelecekte ona hiç kimsenin inanmayacağını söylemek gerekir. Ama çocuk kötü bir şey yaptığında cezalandırılır, iyi şeyler yaptığında ödüllendirilirse, iyi olmak için iyi şeyler yapar. İşlerin pek de öyle yürümediği, iyi şeyler yaptığında bir ödül, kötü şeyler yaptığında bir ceza almadığı bir çevrede yaşadığında: Bu çocuktan, bu dünyada işlerini yoluna koyan, duruma göre hareket eden bir kişi ortaya çıkacaktır.” (s. 72)

Kuşkusuz çobanın da Kant’ın söylediği olumsuz türden bir çevrede yaşadığı açıktır. Yoksa, tek bir keçi dışında tüm sürüsünü kurtlara kaptıran birinin elindeki son şeyine karşı hâlâ bir şey yapılamaz diye düşünmesi nasıl açıklanabilir ki? Ya o kadın bataklığa batarkenki tutumu?

Peki ya siz ne dersiniz? Yoksa siz, çobanın yaşlı kadına ilk başta yardım ettiğini öne sürmenin mi daha sağlıklı bir değerlendirme olduğunu iddia edeceksiniz hâlâ? Yine Kant’tan bir alıntıyla sonlandırayım o halde: “… (Ahlaki bir durumdaki esas) doğanın insana ne kattığı ile değil, insanın kendi kendine ne yaptığı ile ilgilidir.” (s.75)


Referans:

  • Kant, Immanuel; Yaşamın Anlamı; çev. Gürsel Uyanık-Ahmet Sarı; Birey yay.; 2004

Bu yazı ilk kez 31 Ağustos 2009 tarihli Başkent Gazetesinde yayımlanmıştır.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir